Muhalefetin Neden Kırmızı çizgileri Yok? - Hasan ÇATAK
Muhalefetin Neden Kırmızı çizgileri Yok?
Yazar: Hasan ÇATAK | Tarih: 06 / 06 / 2024 | Yazı Okunma: 215
31 Mart seçimlerinden sonra özellikle Cumhur İttifakı ile CHP arasında "normalleşme ve yumuşama!" adı altında görüşmeler başladı ve Özgür Özel Erdoğan'ı ziyaret etti. Erdoğan da lütfedip ileri bir tarihte iadei ziyarette bulunacağını söyledi.
Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü, sorusunu sormanın tam zamanıdır.
Düne kadar Cumhur İttifakı'nın uyguladığı siyasi ve ekonomik politikaları eleştiren insanlar vatan haini ve bölücü olarak suçlanmıyorlar mıydı?
X attığı için yargılanan insanlar yok muydu?
Hak arayışı için sokağa çıkan işçiler, kadınlar, öğrenciler ve STK'lere düşman gözüyle bakılıp orantısız güç kullanılmıyor muydu?
Muhalif olan insanlara alçak, namussuz; kadınlara sürtük deniliyor muydu?
Haysiyetsiz, züriyetsiz,aşifte,çürük,cibiliyetsiz sözcükleri bir cumhurbaşkanının kullanacağı sözcükler midir?
Şimdi ne oldu da Erdoğan muhalefetle diyalog kurmaya çalışıyor?
Ayrıca diyalog derken Erdoğan sadece CHP'yi muhatap alıyor.
Diğer muhalefet partileri, STK’ler muhatap bile alınmıyor.
Hele yumuşama, normalleşme derken DEM’in adı bile anılmıyor.
DEM, onun ve ortağı Bahçeli'nin gözünde potansiyel düşman...
Erdoğan 31 Mart seçimlerinden yenik çıktığı için çıkış yolu arıyor.
Yoksa Erdoğan'ın hak, hukuk,adalet,özgürlük,demokrasi,insan hakları diye bir derdi yoktur.
Çünkü Erdoğan'a göre Türkiye demokrasi endeksinde bir numara!
Üstelik Erdoğan en baştan tavrını ortaya koydu.
"Normalleşme ve yumuşama derken kırmızıçizgilerimizden asla taviz vermeyeceğiz,"dedi.
Erdoğan'ın kırmızıçizgilerinin neler olduğunu biliyoruz.
Peki CHP'nin neden kırmızı çizgisi yok?
Ayrıca bu görüşmelerde hangi konuların konuşulduğu neden halktan gizleniyor?
Demokrasinin olmazsa olmaz kırmızı çizgileri vardır.
Emek-sermaye ilişkisinde vazgeçilmeyecek ilkeler vardır.
Örneğin çıkarılan torba yasayla AKP il ve ilçe örgütlerinde görevden yapan avukatlar savcı ve yargıç olarak atandılar.
Bunlardan adalet beklemek mümkün mü?
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar mahalle mahkemesi diyebileceğimiz yerel mahkemeler tarafından engelleniyor.
Yüksek yargıya,HSK'ye yapılan atamaları iktidar belirliyor.
Osman Kavala,Selahattin Demirbaş,Can Atalay için verilen hak ihlalleri,AİHM kararları yok sayılıyor.
Hasta garantisi verilen Şehir Hastaneleri'ne, geçiş garantisi verilen otoyollara, köprülere milyarlarca dolar para harcanıyor.
Adı her türlü yolsuzluğa bulaşmış eski AKP artıkları büyükelçi olarak atanırken, polis gözetiminde Soma'da işçi tekmeleyen Yerkel denilen yaratıklar Avrupa'da ticari ateşe yapılıyor.
Altın arama adı altında doğamız yabancılara peşkeş çekilerek doğa katlediliyor,toprak altında kalan işçilerin,maden ocaklarında kömüre dönüşen emekçilerimizin cansız bedenlerine ulaşılamıyor.
Tasarruftan söz edilirken Saray'a 1 dakikada 36 bin lira para harcanıyor,yangın söndürme uçağı yokken Erdoğan'a uçak filosu sunuluyor.
Onlarca bakanlığın bütçesinden daha fazla para ,Erdoğan'ın halifesi gibi davranışlar sergileyen,elinde kılıçla mimbere çıkan Ali Erbaş'ın başkanlığını yaptığı DİYANET'e peşkeş çekiliyor.
Resmi Kur'an kurslarının yanında merdiven altlarında,evlerde, devletin koruyup kolladığı tarikatların denetiminde kaçak Kur'an kurslarıyla çocuklarımızın yani ülkemizin geleceği karartılıyor.
Daha Cennet'in,Cehennemin,meleklerin,Allah'ın,peygamberin yani bir dine inanmanın ne olduğunu bilmeyen,idrak etmeyen 4-5 yaşındaki çocuklara CED adı altında eğitim(!) veriliyor.
Sınıflarda maket mezarlar yapılarak ,"Hadi farz et ki annen bu mezarda,hadi annene dua et," denilerek yaşam yerine ölüm öğretiliyor.
Şeriatçı vakıf ve derneklere,tarikatlere kamu malları peşkeş çekiliyor.
SİT alanı olarak kabul edilen koylarımız, dağlarımız,ormanlarımız yağmalanıyor.
KPS'de en yüksek puan alan gençlerimiz AKPli değillerse mülakatta eleniyor.
Taksim emekçilere kapalı iken Filistin'e destek adı altında ülkede ne kadar şeriat yanlısı insan varsa Galata Köprüs'ü üzerinde miting yapıp ,''şeriat gelecek cumhuriyet yıkılacak," sloganları ile karşı devrim provaları yapılıyor.
Üreticiler perişan.
Emekçiler eti unuttu.
Bir sinema ve tiyatro kapısının önünden geçemez olduk.
Kitap okumak artık imkânsız.
Anne ve babalar bayramlarda çocuklarının yüzüne bakamaz oldu.
Günde en az 4-5 kadın öldürülüyor.
Çocuklar taciz ediliyor.
Sokak hayvanları katlediliyor.
Sınır namustur,diyenler sınırlarımızı yolgeçen hanına çevirmiş.
Sokak ortasında siyasi cinayetler işleniyor, cinayeti işleyenler korunuyor, VIP uygulaması ile katiller polisler eşliğinde transfer ediliyor.
"Anayasa Mahkemesi'nin kararını kabul etmiyorum ve verdiği karara saygı duymuyorum," diyen Erdoğan'ın yanında ,"Anayasa Mahkemesi kapatılsın," diyen Bahçeli'nin kırmızı çizgileri varken CHP'nin neden kırmızı çizgileri yok?
Bunların tümü birer kırmızı çizgidir.
Bunca antidemokratik, hukuk dışı uygulamalar karşısında yumuşama ve normalleşme için kırmızı çizgiyi koyacak olan AKP-MHP ve diğer gerici unsurlar değil başta CHP ve DEM olmak üzere diğer muhalefet partiler ve demokratik kitle örgütleridir.
Yıllardır bu demokrasicilik oyunu oynanıyor.
Oyunun kuralı şu: Seçime girmek serbest, kazanmak yasak!
Özellikle DEM için işliyor bu kural.
Üç dönemdir DEM'in kazandığı il,ilçe,belde belediye başkanlıklarına kayyım atanıyor.
Son dönemde ilk adım Van için atıldı.Ancak demokrasi güçlerinin tepkisi nedeniyle geri adım atıldı.
Şimdilik..
Ve sonra Hakkari..
Erdoğan'ın kırmızı çizgisi(!) devreye girdi.Jet hızıyla mahkeme kuruldu.
Daha mahkemenin kararı beklenmeden seçimi kazanan Mehmet Sıddık Akış görevden alındı.
Bazı aklı evveller Mehmet Sıddık' ı aday gösterdiği için DEM'i suçluyor.
Ne imiş, hakkında soruşturması,mahkemesi devam eden birini neden aday gösterdi?
Sanki her Kürt hakkında soruşturma, kovuşturma açılmamış gibi...
Hikâyeyi bilirsiniz, kurt ve kuzu su içmek için dereye iner.Kurt derenin yukarısında,kuzu aşağıda imiş.Kurt kuzuyu görünce iştahı kabarmış,yiyecek kuzuyu bahane arıyor.
Ve diyor ki ,"Hey kuzu, suyumu neden bulandırdın?"
Kuzu şaşkın.
Der ki ,"Ben aşağıdayım senin suyunu bulandıramam ki."
Kurt bu kez de ,"Sen 8 ay önce benim aleyhime konuşmuşsun,"der.
Kuzu cevap verir,"Ben doğalı 3 ay oldu."
Ve sonuç,kurt kuzuyu parçalar.
Orman kanunların geçerli olduğu bir süreçten geçiyoruz.
Kurtlar olduğu sürece kuzulara yaşam hakkı yok.
Ve Erdoğan açıkça bu daha başlangıç,dedi.
Önümüzdeki günlerde Özgür Özel kırmızı çizgilerini Erdoğan'ın yüzüne karşı söyleyecek mi?
Örneğin,"1 Eylül 2016 yılında 674 sayılı KHK'yi iptal et halkın iradesine saygı göster,"diyecek mi?
Muhalefet kırmızıçizgilerini çizerse Türkiye kızıla boyanır.
Özgür Özel Erdoğan'ın koyduğu sınırlar içinde demokrasicilik oyunundan vazgeçip
demokrasi, emek, insan hakları ve ekonomik konularda kırmızı çizgilerini ortaya koymalıdır.
Demokrasi, halkın kişisel hak ve özgürlüklerinin korunması için bireylerin eşit haklara sahip olması,inancından,kimliğinden düşüncelerinden dolayı suçlanmaması demektir.
Terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmakla suçlanan birisi 10 yıldır işinde gücünde.
Yargı işlemiyor.
Sonra kendisine belediye başkanı olması için izin veriliyor.
Seçime girip belediye başkanı olunca jet hızıyla yargı devreye giriyor ve seçilmiş başkan görevden alınıyor.
Ferid Edgü'nün Hakkâri’de Bir Mevsim romanını bilirsiniz. Genco Erkal da bu romandan uyarlanan filmde oynamıştı.
Romanda bir öğretmenin Hakkâri’nin bir köyünde kış mevsiminde yaşadığı, düş mü gerçek mi olduğunu anlamakta zorluk çektiği bir coğrafyada karşısına çıkan kişiler ve olaylar anlatılır.
Görünen o ki demokrasi güçleri birleşmediği sürece "Hakkâri’de Her Mevsim!" aynı olayları yaşayacağız.
19:40
Iğdır’da Komik Şeyler Oluyor! | |
Murat AKKUŞ |
Şiir Üzerine-1 | |
Akay AKTAŞ |
Yasaklar Yağmur Gibi! | |
Ayhan ONGUN |
Muazzez İlmiye Çığ’ın Misyonu Ne İdi? | |
Zeki SARIHAN |
Rewş û Rastîyên Beşerî | |
Mehmet AVCI |
Türk Parası Var mı ki? | |
Fakir YILMAZ |
Ayrılık Kapıda | |
Ziya Yıldırım GÜNTEKİN |
Savaş ve Barış | |
Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr. |
Kırk Dokuzumdan Ellime Elli Nasihat | |
Fatma Çetin KABADAYI |
10 Ekim 2015 Ankara Garı! Affetmeyeceğiz, Unutmayacağız! | |
Hasan ÇATAK |
NARİN | |
Av. Resul Barış Mızrak |
Topçu Bebel Garcia nın Franko Faşizmini Mundar Ettiği Eylem | |
Daşkacı EWDO |
Iğdır Belediyesi
Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü
Iğdır İl Tarım Müdürlüğü
Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Iğdır İl Milli Eğitim
Iğdır İl Sağlık Müdürlüğü
Iğdır İl Özel İdare
Iğdır Gençlik ve Spor
Iğdır Havalimanı
Iğdır SGK
Iğdır TSO
Iğdır Barosu
Aralık Belediyesi
Karakoyunlu Belediyesi
Tuzluca Belediyesi
Halfeli Belediyesi
Cumhuriyet Gazetesi
Karar Gazetesi
Fotomaç Gazetesi
DHA
Artı Gerçek
Milli Gazetesi
Azerbaycan Haber Ajansı
Agos Gazetesi
OdaTv
Gazete Duvar
Tele1
Ermeni Haber Ajansı
KrdNews
Amerika'nın Sesi
Evrensel Gazetesi
Haber Önü
Sözcü Gazetesi
• Rûdaw
• Bernamegeh
• Kürdistan24
• Kundir
• Şalom Gazetesi
• Mezopotamya Ajansı
• Bitlisname
• JİNNEWS
Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi