Iğdır Üniversitesinde Medya-Akademi Buluşması! Iğdır Üniversitesinde "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" münasebetiyle ...           • Gazetemize '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' Ziyaretleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle gazetemiz STK ve siyasi parti temsil...           • TEMA Vakfı Iğdır’da Faaliyetlerine Devam Ediyor! TEMA Vakfı Iğdır İl Temsilcisi Harun Sevgenler, gönüllü olarak yürütt&uum...           • İranlı Kadınlar Forumundan İdama Hayır çağrısı İranlı Kadınlar Forumu, dijital medya hesaplarından yaptıkları açıklamayla Gazeteci Pexşan ...           • Kamu Emekçilerinden Ortak Tepki: ‘Sefalet Ücretine Hayır’ (video) Ülke genelinde iş bırakma eylemi yapan kamu emekçileri, Iğdır’da Ulu Camii ö...           • "Cumhurbaşkanı Halktan Koparılmış Bir Yönetimle Yanıltılıyor" YRP Iğdır İl Başkanı Fırat Akkuş: "Cumhurbaşkanı Halktan Koparılmış Bir Yönetimle Yanıltılıyo...           • Tenis Turnuvasında Şampiyonluk Kupası Simay Aktaş’ın… Eğitimci gazeteci/yazar Akay Aktaş’ın torunu Simay Aktaş, Ortaokul Kızlar Tenis Turnuvası&rs...           • 80’lerin Ruhu Iğdır’da Yeniden Canlanıyor! Iğdır, unutulmaz bir nostalji gecesine hazırlanıyor! 16 Ocak 2025 Perşembe akşamı, Iğdır Kült...           • Vekil Cantürk Alagöz Gazeteciler Günü’nde Basınla Buluştu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle gazetecilerle bir araya geler...           • Unutkanlığın Psikolojik Sebeplerine Dikkat ! Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız konu hakkında bilgiler verdi. Stres, kaygı, ü...           
Site İçi Arama
Haber Arşiv
     
Reklam Alanı

Facebook

Son Videolar

'Sefalet Ücreti İstemiyoruz'
24 İzlenme, 0 Yorum

Akay Aktaş Vasiyetini Açıkladı
96 İzlenme, 0 Yorum

Asayiş ve Güvenlik Açıklaması
56 İzlenme, 0 Yorum

"Trafik Sorunlarına Yol Açar"
52 İzlenme, 0 Yorum

Havaalanı Yasağına Tepki
71 İzlenme, 0 Yorum

İHD'den Roboski Açıklaması
55 İzlenme, 0 Yorum

Tefeci Operasyonu: 8 Gözaltı
98 İzlenme, 0 Yorum

Gazel Dürüm Hizmete Girdi
74 İzlenme, 0 Yorum

Yeraltı Çarşı Esnafına Destek
98 İzlenme, 0 Yorum

İnsan Hakları Anıtı Yeni Yerde
120 İzlenme, 0 Yorum

Geri Gönderme Merkezi Raporu!
124 İzlenme, 0 Yorum

İHK'dan Iğdır Cezaevi Raporu
140 İzlenme, 0 Yorum
İstatistikler
Toplam: 3005933
Aktif: 18
Bugün: 527
Dün: 1721

Şiir Üzerine-1 - Akay AKTAŞ

Şiir Üzerine-1

Yazar: Akay AKTAŞ |  Tarih: 01 / 12 / 2024 |  Yazı Okunma: 167


Memet Yardımcı YENİÇAĞ 22/12/2022  yayınlanan makalesinde:

Şiiri güzel söylemek, dilin şiirsel işleviyle hayat bulur.Dil, şiir içinde kendini yeniler, Şiir, ne bir düşüncenin doğruluğunu kanıtlamak, ne de bir gerçeği öğretmek amacındadır. Şiirin varlık nedeni şairin iç dünyasına ve duyarlılığına bağlıdır.

İyi işlenmemiş şiir, manzume konumunda kalır. Kuru, yavan bir söyleyiş olan manzume unutulmaya mahkûmdur. Şiirde, dilin bütün incelikleri, söyleyiş özellikleri, imgelerin yerli yerinde kullanılışı ve şairin duyarlığı önemlidir.

Karacaoğlan'ın:

                               Oturmuş derdime dert mi katarsın

                               Âlem sele gitti gözüm yaşından

şöyleyişinin kalıcı oluş nedeni ikinci dizede yoğunlaşan şiirsel yüktür. Şiir, duygularla, düşüncelerle yoğrulmuş bir üründür.

                Şiir, düşünce yazısı olmadığı için duygu ve düşüncenin sanatçıdaki yansımasını iletir. Karacaoğlan'ın:

                               Mevlâm destur verse bir top gül olsam

                               Sokulsam zülfünün aralarına

deyişinde dilin kullanımı ile ikinci dizedeki şiirsel yük Yahya Kemal'in 'İnsan âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar'  dizesi, Külebi'nin:

                               Büyük bir ulusuz biz, büyük…

                               Mutlu günler düşünmek ağlatır insanı

                               Çemişkezek'te, Patnos'ta, Malazgirt'te doğanlar

                               Öksüz kor musunuz vatanı

biçimindeki söyleyişi şiirsel yük ve yapı bakımından hiç unutulmayanlar arasındadır.

                Cahit Sıtkı'nın:

                               Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz

                               Ya gözler altındaki halkalar

                               Neden böyle düşman görünürsünüz

                               Yıllar yılı dost bildiğim aynalar

dizelerindeki yapının sağlamlığıdır unutulmaz kılan.

Külebi'deki doğallık ve kullandığı sözcüklerde:

                               Benim doğduğum köyler de güzeldi

                               Sen de anlat doğduğun yerleri

                               Anlat biraz

biçiminde görülen içtenlik ve sıcak söyleyiştir Külebi'yi Külebi yapan.

                Her yazılan manzume şiir değildir. Şiirde bir şeylerin yeni bir biçimde söylenmesi savı ön planda tutulmalıdır. Dünyada milyonlarca aşk şiiri yazılmıştır ama unutulmayan, hemen akla gelenlerin sayısı oldukça azdır.            

Ey yar bana bir mendil gönder

Ucunu işle gönder

İçine iki elma koy

Birini dişle gönder

Mendili işleyecek yârin eli değecek, elmayı ısıracak dişi değecek, 

Dest-bûsi ârzusiyle ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su
 

 

En çok okunan şiir hangisi?

Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;

 Dokunabilir misiniz,

 Gözyaşlarıma, ellerinizle?

 Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

 Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;

 Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

 Analatamıyorum...

Orhan Veli Kanık 

 TÜRK EDEBİYATINDA ŞİİR VE İLK ŞİİR MECLİSLERİ

  İslamiyet Öncesi Türk Şiirinin Genel Özellikleri

Dönemin edebiyat ürünleri; koşuk(ölçülü kafiyeli), sagu(ağıt), sav(özlü sözler-atasözleri) ve destanlardır(Toplumsal büyük olayların anlatımı.)

Dörtlük nazım birimi ve hece ölçüsü (7’li, 8’li, 11’li) ile yazılmışlardır.

Yarım uyak ve redif kullanılmıştır. Uyak düzeni genel olarak “abab / cccb / dddb…” şeklindedir. Hece tekrarları ve aliterasyon da şiirlerde görülmektedir.

Duru ve sade bir Türkçe kullanılmıştır.

Şiirler sığır, şölen ve yuğ adı verilen törenlerde söylenmiştir.

Ozan, kam(şaman-kahin-otacı büyücü), baksı(kam-şaman), şaman adı verilen şairler tarafından kopuz eşliğinde söylenmiştir.

Çoğunlukla benzetme, tenasüp(kelimeler arasında ilgi bağlantı kurma sanatı) ve kişileştirme söz sanatlarına yer verilmiştir.

Sözlü edebiyat dönemine ait olan şiirler anonim özellik göstermektedir.

Aşk, doğa, kahramanlık ve ölüm gibi konular ön plana çıkmıştır.

Şamanizm, Manihaizm ve Budizm dinlerinin etkileri görülmektedir.

Bilinen ilk Türk şairi “Arpınçur Tigin”dir.

Arpın Çor Tigin , Uygur dönemine ait mani dininin etkisinde şiirler yazmış adı bilinen ilk Türk şairidir. Bir başka ifadeyle şairi belli olan ilk şiirler ona aittir. Turfan kazılarında bulunan şiirleri ilk kez A. von Le Coq tarafından 1919’da yayımlanmıştır. Elimize geçen iki şiirinden ilki, üç dörtlükten oluşan ve ilâhî tarzında yazılmış bir övgü olup ilk dörtlüğü zedelenmiştir. Aprın Çor Tigin’in ikinci şiiri, aşk konusunda yazılmış din dışı bir şiirdir. Yedi dörtlükten oluşan bu şiirin ilk dörtlüğü kayıptır.“Sevgili” adı verilebilecek olan bu şiir, Uygur edebiyatının, dolayısıyla Türk şiirinin ilk ve en eski lirik şiir örneği sayılır:

Sevgili Kasınçıgımın öyü kadgurar men (Sevgilimi düşünüp hasret çekiyorum)

Kadgurdukça (Hasret çektikçe,)

Kaşı körtlem (Kaşı güzelim!)

Kavışıksayur men (Kavuşmak istiyorum.)

 

İslamiyet Öncesi Türk Şiiri Nazım Şekilleri

İslamiyet öncesi Türk şiiri nazım şekilleri koşuk, sagu, destan ve sav olmak üzere 4 sınıfta incelenir.

 

Koşuk

Nazım birimi dörtlük, ölçüsü hece ölçüsüdür.

Yarım uyak kullanılmıştır. Uyak düzeni “aaab / cccb / dddb…” şeklindedir.

Konusu; aşk, sevgi, doğa, savaş ve kahramanlıktır.

Yerini halk edebiyatında “koşma“, divan edebiyatında ise “gazele” bırakmıştır.

Sagu“Yuğ” adı verilen cenaze törenlerinde söylenmiştir.

Kopuz eşliğinde söylenir.

Ölen kişinin erdemlerini ve ölümünden dolayı duyulan hüznü dile getiren şiirlerdir.

Nazım birimi dörtlük, ölçüsü hece ölçüsüdür.

Yarım uyak kullanılmıştır. Uyak düzeni “aaab / cccb / dddb…” şeklindedir.

Halk edebiyatında ağıt, divan edebiyatında ise mersiyeye yerini bırakmıştır.

Destan

Toplumu derinden etkileyen olayların ve durumların işlendiği şiirlerdir.

Dörtlük sayısı sınırsızdır.

Olağanüstülükler sıkça bulunmaktadır.

Hece ölçüsü ile söylenmiştir.

Sav

İslamiyet Öncesi dönemindeki atasözlerinin karşılığıdır.

Savlar, özlü sözlerdir.

Bir düşünceyi, yaşam deneyimini az sözcükle anlatır.

İnsanlara yol gösterme ve öğüt verme amacı vardır.

Bağa bak üzüm olsun,

Yemeye yüzün olsun.

 

At ölür meydan kalır,

Yiğit ölür şan kalır.

 

Gönülsüz yenen aş,

Ya karın ağrıtır ya baş.

Yüksek yerde yatma yel alır.

Alçak yerde yatma sel alır,


Sakla samanı,

Gelir zamanı.


Bir elin nesi var,

İki elin sesi var

 

Açtırma kutuyu,

Söyletme kötüyü.

 

Güvenme varlığa,

Düşersin darlığa.

 

Bakarsan bağ olur,

Bakmazsan dağ olur.

 

15:33




Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Yazarın diğer yazıları


Bu içeriğe yapılan yorumlar (1 Yorum)


1 - Yahya Azeroğlu 01/12/2024

Yüreğine kalemine duygularına emeğine sağlık çok güzel bir yazı okudum


İlk - < Önceki [1]  Sonraki> - Son


Ad, Soyad *
E-Mail *
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)

Köşe Yazıları
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Fotoğraf Galerisi
Iğdır Resmi Siteler
Gazeteler

Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi