Öğrenciler Dünya Kabin Görevlileri Gününü Kutladı Iğdır Üniversitesi Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Bölümü Öğrencileri ve...           • YKS Yaklaşırken Bu Adımları Uygulayın! Sınav Stresi Bulaşıcı Olabilir Yükseköğretime Geçiş Sınavı olan YKS için zaman yaklaşıyor. 3 milyon 498 b...           • Rektör Alma, “I. Uluslararası Apiterapi ve Doğa Kongresi”ne Katıldı Rektör Alma, Nahçıvan’da düzenlenen “I. Uluslararası Apiterapi ve Doğ...           • Amarat Köyü Üstünden Kara Bulutlar Gitmiyor! MotosikletleAmarat (Çakırtaş) köyünden Iğdır’a doğru gelen iki genç ...           • Geri Dönüşüm Malzemelerinden Üretilen Kıyafetler Sergilendi Iğdır Üniversitesi ile Iğdır Halk Eğitimi Merkezi ortaklığında açılan “Kadın Giy...           • Siyasetçi Egit Kaya Gözyaşları İçinde Toprağa Verildi Dün yaşamını yitiren eski HDP İl Encümeni ve il genel meclis eşbaşkanı Kürt siyaset...           • Bebek Ölümlerini Önlemek Eğitimine Katılanlar Sertifikalarını Aldı Bebek ölümlerini önlemek için Iğdır'da görev yapan sağlık personeline &...           • Seçim Sonrası Dolar Ve Altın Fiyatları Rekor Kırdı Seçimin ardından serbest piyasa ve bankalarda dolar ve gram altın fiyatları rekor seviyeye ...           • Rewiye Roje, Oxîr Be Dilemin Oxirbe… Eski HDP İl Encümeni ve meclis başkanı Kürt siyasetçi Egit Kaya hayatını kaybetti...           • Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2. Tur Iğdır Seçim Sonucu… Iğdır’da Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçiminde Recep Tayyip Erdoğan 31 bin 501 oy alırken...           
Site İçi Arama
Haber Arşiv
     
Reklam Alanı

En Son Haber Videoları

Siyasetçi Egit Kaya Gözyaşları İçinde Toprağa Verildi

CHP Milletvekili İnan Alp, Iğdırlılardan Kılıçdaroğlu'na Oy İstedi

Azerbaycanlı Adil Aliyev Hangi Hakla Iğdır’da Siyasi Konuşmalar Yapmaktadır?

Şampiyon Alagöz Holding Iğdır Spor 2. Ligde

CHP'den 19 Mayıs ve Atatürk'ü Anma Yürüyüşü

Buldan: Iğdır’da Demokrasi 2, Faşizm 0 Olacak

Iğdır’dan Kürtçe Öğretmenleri İçin Çağrı: 200 Ek Atama Yapılsın

Son Videolar

Kul Yusuf Kümbeti
4031 İzlenme, 0 Yorum

Ahura Mazda Iğdır'da
3786 İzlenme, 0 Yorum

Iğdır Şahmeran Efsanesi
4438 İzlenme, 0 Yorum

Iğdır kMM'den Görüntüler
3567 İzlenme, 0 Yorum

Dengbej Zahiro İdîr'e Dibeje
4315 İzlenme, 0 Yorum

Aşık Hizani Iğdır Eşliğinde
4134 İzlenme, 0 Yorum

Dengbej Sesi Eşliğinde Iğdır
3782 İzlenme, 0 Yorum

Çobanlarla Doktorların Eşit Olduğu Ülke - Av.Mahmut ALINAK

Çobanlarla Doktorların Eşit Olduğu Ülke

Yazar: Av.Mahmut ALINAK |  Tarih: 06 / 01 / 2022 |  Yazı Okunma: 316


Bulgaristan’ın Filibe şehrinden gelmiş Polivdin adında bir parti üyemiz vardı. Polivdin, Filibe’de yaşayan Burhan adındaki bir akrabasına beni ağırlamalarını rica eden bir mektup yazmıştı.

 Üç gün sonra sosyalist Bulgaristan’da idim. Filibe’de bir Bulgar, bir Türk, Burhan ve ben akşamüzeri kentin en iyi restoranına gittik.

 Restoranın kime ait olduğunu sordum. “Burası halkındır,” dediler. “ Devlet mülkü diye bir şey yok; devlet, mülkiyeti halk adına kullanır.”

 “İşsizlik var mı?” diye sordum; şaşırıp birbirlerine baktılar. İşsizliğin ne olduğunu bilmiyorlardı.

 Yemek bitti, sıra hesap ödemeye geldiğinde ben elimi cebime attım. Burhan itiraz etti. “Eşim de ben de çalışıyoruz. Kazancımızı harcaya harcaya bitiremiyoruz. Elimize geçen parayı nereye harcayacağız?” diyerek, hesabı bana ödetmedi.

 DOKTORLA ÇOBAN EŞİT ÜCRET ALIYOR                                                               

Ortalamabir işçiye ödenen aylık 100 leva, ağır emek gerektiren işçinin aylığı 130 leva; hâkim,  avukat, doktor, mühendis gibi meslek sahiplerinin aylığı ise 120 leva imiş. Bu aylıkla her aile gül gibi yaşarmış.                                              

 Burhan daha sonra beni bir çobanla tanıştırdı. Çobanın boynunda o dönemlerde yaygın olan transistörlü bir radyo asılıydı. Filibe Sokaklarında bir çoban görseniz giyimiyle, kuşamıyla ya da davranışlarıyla diğerlerinden hiçbir farkının olmadığını, yani çoban mı yoksa doktor mu olduğunu fark etmezsiniz. Hiç kimsenin birbirinden farkı yoktu. Bir çobanın ücreti bir doktorun ücretiyle eşitmiş.

 

Ben orada kendimi sanki bu dünyada değil, başka bir gezegende yaşıyormuşum gibi hissettim. Burhan sanki masal anlatıyor ben ağzım açık dinliyordum.

FİLİBE RENGÂRENK BİR TABLOYU ANDIRIYORDU                                                 

İkindi üzeri çocuk yuvasına doğru yola çıktık. Küçük çocukların bakımının yapıldığı tertemiz şipşirin bir yuvaydı burası. Nereye gidersem gideyim her yer pırıl pırıldı. Filibe’ye ilk girdiğimde sanki bir ressam eline fırçayı almış, yağlı boya ile her tarafı rengârenk boyamış duygusuna kapıldım. Bizim ülkemizdeki çocuk yuvalarının çoğu özel (paralı) olur, buradakiler komünist devletin kontrolünde, ama esas sahibi halktır ve ücretsizdir. Bir görevli sadece 14 çocuktan sorumluydu. Çalışanların çoğunluğu Türk’tü. Çocukların oyun oynadıkları salondan başka spor yaptıkları başka bir salon ve yüzme öğrendikleri havuzlar vardı.

 AĞALAR VERMEZ, ZORLA ALACAKSINIZ

 Ertesi gün Kuklen Köyü Tarım Kooperatifi başkanı Georgi ile görüşmeye gittik. Georgi çınar gibi boylu posluydu.  Birlikte yüksekçe bir tepeye çıktık, aşağı baktığımda tepenin eteklerinde yer alan yemyeşil bir ova gözlerimi kamaştırdı. Georgi daha önce bu ovanın sivrisineklerden geçilmeyen bir bataklık olduğunu, hep birlikte çalışarak bataklığı kurutup kurtarılmış bu topraklarda ekim ürettiklerini söyledi. Bu ovadan çıkarılan mahsul işlenerek Sovyetler Birliği’ne  ihraç ediliyormuş. Ayrıca Batı Avrupa’ ya yaptıkları ihracattan da çok para kazanıyorlarmış. Georgi övüne övüne anlatırken ortaklaşa emekle oluşturulan bu görkemi kıskanıp dayanamayıp, “Bizde yapacağız ama ağalar topraklarını vermiyor,” dedim. Georgi, “Vermezler elbette, zorla alacaksınız!” dedi.

İŞÇİ PATRON AYRIMI YOK 

 Akşam bir ziyafet masası hazırlandı. Hep birlikte yemeklerimizi yedik. Georgi, “Sizin orada patronlar hizmetinde olanlarla oturup yemek yiyor mu?” diye sordu. Sosyalizmin insanlığa getirdiği eşitliğe imreniyor, Georgi’nin kendi ülkesini anlatırken övünüp kabarmasını çekemiyordum.

 Üçüncü gün bir mahkemeye gittik. Hâkim, savcı ve avukatlar cübbe giymiyorlar. Duruşma sırasında bizim yanı başımızdaki bir dinleyici ayak ayaküstüne atmış, kollarını açarak ensesine dayamış duruşmayı izliyordu. Ha şimdi, “Doğru dürüst otur burası mahkeme!” diye azar işitmesini bekliyorum. Müdahale eden yok! Neden uyarılmadığını Burhan’a sorduğumda, “Burası halk mahkemesi,” dedi. “Hâkim ve savcı da bu halkın emrinde, dinleyici de halk, dilediği gibi oturur.” İyice şaşırıp Sosyalist ülkedeki yaşamı bir daha kıskandım. Bizim ülkemizde, “Türk milleti,” adına karar verirler, ancak mahkeme salonunda bacak bacak üstüne oturmak asla mümkün değildir.

 1970 yılında Sosyalist Bulgaristan işte böyleydi. Daha sonra Jivkov başbakan olunca, zorla Bulgarlaştırma politikasıyla Türklere ve diğer azınlık halklara asimilasyon uygulandı. Bunun üzerine Bulgaristanlı Türkleranayurtlarını terk edip akın akın Türkiye’ye göç ettiler. Bulgar milliyetçileri barışı bozdu. ( 12 Mart ve 12 Eylül’ün karanlık günlerinde siyasi davaların duayen avukatı Gültekin Köktürk Süvarlı’nınSancı Yayınlarından çıkan Geç Betik adlı anı kitabından. Sevgili Süvarlı 86 yaşında hayata veda etti.)

12:14




Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Yazarın diğer yazıları
Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad *
E-Mail *
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)

Köşe Yazıları
Facebook

Twitter
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Fotoğraf Galerisi
Iğdır Resmi Siteler
Gazeteler
İstatistikler
Toplam: 2472841
Aktif: 21
Bugün: 286
Dün: 2215

Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi