Mu’tezile Mezhebi - Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr.
Mu’tezile Mezhebi
Yazar: Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr. | Tarih: 25 / 01 / 2023 | Yazı Okunma: 187
“Batıya gittim İslam’ı gördüm, ama Müslüman yoktu, Doğuya gittim ,Müslüman gördüm ama İslam yoktu”.Muhammed Abduh.
Mutezile ,İslâm geleneğinde akılcı din söyleminin en önemli temsilcisi olmuştur. Bireysel sorumluluk ve bireysel dindarlığa önem vermiştir. Akıl temelli din ve dünya görüşüne sahip olmuş, meseleleri araştırma, sorgulama ve eleştiri çerçevesinde çözümleme yolunu benimsemiştir. Mutezile mezhebi akla, özellikle dönemin diğer itikadi mezheplerine oranla, fazla değer vermiştir. İslam tarihçisi Muhammed Ebu Zehra bu hususu şu şekilde izah eder,: "Akıl ile bilinmesi imkânsız olan konular dışında aklî hükümlere dayanırlardı." Mutezile mezhebi,Akıl ile çelişen ayet ve hadisleri farklı bir şekilde yorumlamış ve bu yorumlarda akla öncelik vermiştir.. Akla büyük önem vermeleri, nakle tamamen teslimiyeti savunan alimler ile çatışmalarına yol açmıştır.
İslam ile diğer toplumları ,kültür ve Felsefi açıdan mukayese eden ve tartışan,düşünce akımları ortaya çıkmış ve bunlardan biri de muteziledir. Mutezile için İslam Rönesansı diyenlerde olmuştur.
Mutezile mezhebine göre,zorunluluk olan akıl ve vicdandır.Bütün sorumluluğu akıl üstlenir.vahiy değil.Dolayısıyla aklın,yanlışı ve doğruyu seçmede egemen olduğunu belirtir.
Mutezile'nin akli hükümleri esas alışı, Emevîlerin son dönemlerinde ve Abbâsîler döneminde olmuştur.Bir tarafta sasaniler,bir tarafta Bizans-Roma ve Mısır kültürü,diğer taraftan Hint ve Yunan felsefesinden fazlasıyla etkilenen Mutezile, bu felsefelerden yeni metotlar üretmiştir. Zamanla Hint ve Yunan felsefesiyle yakınlık arz eden çeşitli felsefi hükümler de üretmeye başlamışlardır.
Mutezile mezhebinin beş temel ilkesi;
1-'Tevhid: Mu'tezile'nin en temel ilkesidir. Tevhid anlayışı, bütün İslâm düşüncesının de temelini oluşturmaktadır. Sadece Mu'tezile'ye göre değil, bütün Islâm mezheplerine göre önemli bir prensip olup bu, Allah birdir, eşi ve benzeri yoktur, ezeli ve ebedîdir anlamındadır. Mu'tezile'ye göre Allah'ın en önemli iki sıfatı "birlik" ve "kidem"dir. Mu'tezile Allah'ın sıfatlarını kabul eder, fakat bu sıfatlara Allah'ın zatinin dışında bir varlık hakki tanımaz. Onlara göre "Allah âlimdir" demek doğru; "Allah ilim sahibidir" demek ise yanlıştır. Çünkü ilim, sem', basar gibi, sıfat-i maânînin kabulü, kadim varlıkların çokluğuna delâlet eder. Halbuki tek kadim varlık vardır. O da Allah'tır.
Mu'tezile, sifatlar konusunda kendisini ehlu't-Tevhîd olarak isimlendirirken, Ehli sünnet âlimleri tarafinda da Muattila (Allah'in sifatlarini inkâr edenler) olarak vasıflandırılmıştır.
2- Adalet (el-Adl): Mu'tezile'ye göre, insan tamamen hür bir iradeye sahiptir ve fiillerinin yegâne sorumlusu odur. Yapmış olduğu iyilik de kötülük de kendisine aittir. Bu nedenle yapmış olduğu iyi amellere karsı mükâfat, kötü amellere karsı da ceza görecektir. Eğer kulun fiillerinde Allah'ın bir müdahalesi olsaydı, o zaman kul yapmış olduğu fiillerden mesul olmazdı. Çünkü bu durumda bir zorlama söz konusu olurdu. Insanı, zorlama altında yapmış olduğu fiillerden sorumlu tutmak ise zulümdür. Bu, Allah'ın adaleti ile bağdaşmaz. Çünkü Allah en âdil varlıktır.
Mutezile kaderi reddediyor.Allahın hem kaderi yazıp, hem de yargılaması adil değildir görüşünü ileri sürer.
3- Iyi amellerde bulunanların mükâfatlandırılması, kötü amellerde bulunanların cezalandırılması : Güzel amellerin mükâfatla kötü amellerin de ceza ile karışık görmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle Allah, adâletının bir gereği olarak, iyi amellerde bulunan kullarını cennetle mükafatlandıracağını , kötü amellerde bulunan kullarını ise Cehennemle cezalandıracağını bildirmiştir. Allah'ın, bunun aksini yapması, bu sözünden vazgeçmesi mümkün değildir. Mü'min, mutlaka Cennete; büyük günah işleyip te tevbe etmeden ölen kimse ise mutlaka Cehenneme gidecektir. Allah'ın adaletinin gereği budur. Mutezile, bu görüsü ile şefaati reddetmiştir.
Eşarilik,Allah hiçbir şeye mecbur değil derken,Mutezile Allah söz verdiyse yapmalıdır görüşünü savunur.
4-(İki yer arasında bir yer)
Bu prensip, büyük günah isleyen kimsenin imanla küfür arasında bir yerde, yani fasıklık noktasında bulunacağını ifade eder. Bu görüş, büyük günah isleyeni kâfir sayan Hâricîlerle, mü'min sayan Mürcie mezhepleri arasında mütevassit bir görüşü temsil etmektedir.
5- Iyiliği emretmek kötülükten menetmek : Mutezile, toplumda hak ve adaletin sağlanması ve ahlâkî yapının sağlıklı olabilmesi için, her Müslüman’ın iyiliği emredip, kötülüğü yasaklaması gerekir. Mu'tezile'ye göre, Allah, daha doğuşundan itibaren insan zihnine iyi ve kötüye ilişkin genel ilkelerin bilgisini yerleştirip ekıniş ve onun zihnini buna uygun bir tarzda techiz etmiştir. Dolayısıyla din gönderilsin ya da gönderilmesin, insan Allah'ın kendisine bahşettiği yeti ve kabiliyetlerini yerli yerinde ve verimli kullanmak suretiyle yetkin akılla (kemalü'l-akl) dini ve ahlaki birtakım iyilik ve kötülükleri bilebilir ve bir ahlaki değerler sistemi oluşturarak ahlaki ve erdemli bir hayat tarzı sürdürmeye muvaffak olabilir.
Zulme karşı güçle karşılık verilmeli ve adil olmayan yönetime isyan şeklinde siyasi boyutu bulunmaktadır.Mutezile siyasi adalet konusunda hassas olmuştur.
Mutezilenin temsilcileri;
Vasıl b. Ata ile ona uyanların oluşturdukları bir ekoldur.Temsilcileri;Ebul-Hüzeyl,Nazzam,Cahiz,Bişr b.Mutemir,Cubbai,Kadi Abdulcebbar ve Zamahşeri gibi büyük kelamcılardır.
Bu mezhep Abbasiler döneminde en parlak günlerini yaşamıştır.Daha sonra etkinliğini yitirmiş ve temsilcileri sürgün edilmiş ve işkenceye uğramışlardır. Mal ve mülklerine el konulmuştur.
Günümüzde bir mezhep olmamakla birlikte düşünceleri, Şia nın Ca’feriyye ve Zeydiyye kolları ile Hariciliğin İbaziyye kolunda yaşamaktadır.
Mısır lı hukukçu ve dini alim,Muhammed Abduh,geleneksel dini düşünce ve ilkeleri yeniden düzenlemede bir çığır açtı.Önemli reform girişimlerinde bulundu,akli ve dini özgürlüğü savundu.Bilimsel Rönesansın planlamasında önemli katkıları oldu.Eğitim sistemindeki reformlar ve içtihat kapısının yeniden açılmasında gösterdiği mücadele ve sunduğu katkılardan dolayı, Abduh Mütezilenin son temsilcilerinden biri sayılmıştır.
Yakup bin İshak el-Kindî (801-873) İslam filozoflarının en büyüğü sayılır. Ortaçağ Avrupa’sında Alchindus olarak tanınır. Aristo’dan yola çıkarak felsefe yapan Meşşâî ekolün baş temsilcisidir. Mutezileye sıcak bakanlardandır.
Akılcı ekol Mûtezile’yi koruyup kollayan Abbasî halifeleri dönemi bitip Sünnî nakilciliği resmileştiren Halife Mütevekkil Alellah başa geçince, Kindî itibarını kaybetmiş ve hayatının son yıllarını yalnızlık ve itilmişlik içinde geçirmiştir. Mütevekkil onun kütüphanesine el koydurdu ve bu ölümsüz filozofu ağır işkencelerinden geçirtti. Kindî, kendisi gibi düşünen akılcı bilgin ve filozoflara kötülük eden dinci saltanat ve çıkar çevrelerini tarihte ilk kez ‘din tüccarı’, akıl düşmanı’ diye niteleyen kişidir.
Kindî’ye göre, dincilerin en büyük kötülüğü, aklın işletilmesi ve felsefeyedir. Şöyle diyor Kindî: “Bunların hayvanî nefislerinde yer eden haset kiri ve düşünce ufuklarını kapatan karanlık, gerçeğin nurunu görmelerini engellemiştir. Saldırgan zalim düşman durumunda olan bunlar, haksız yere işgal ettikleri kürsüleri korumak için, elde edemedikleri ve çok uzağında bulundukları insanî erdemlere sahip olanları aşağılarlar. Amaçları başa geçmek ve din tüccarlığı yapmaktır. Oysa kendileri dinden yoksundur. Çünkü bir şeyin ticaretini yapan onu satar, sattığı ise artık kendisinin değildir. Kim din tacirliği yaparsa onun dini yoktur. Varlığın hakikatinin bilgisini yani felsefeyi temsil edenlere karşı çıkan ve onu küfür sayanın da dinle bir ilişkisinin kalmaması gerekir.”
15:33
Bir Kürt Destanı: NEWROZ | |
Murat AKKUŞ |
HAMAS Mı FKÖ Mü? | |
Av. Haydar MIZRAK |
Yerelden Çok Ülkenin Kader Seçimi | |
Yusuf YILDIRIM Em.İl.Trm.Mdr. |
Siyasetin Finansmanını Kimler Sağlıyor? | |
Ayhan ONGUN |
Hoy Newroz | |
Mehmet AVCI |
Yerel yönetimlerde kültürel çalışmalara sosyolojik bir bakış | |
Prof. Dr. Ahmet ÖZER |
Kadınlar da Erkekler Kadar Zordur... | |
Fakir YILMAZ |
Göz Yetmez Yüreğinle Gör Beni | |
Ziya Yıldırım GÜNTEKİN |
Maxmur’da Ölmek Zamanı | |
Av. Mahmut ALINAK |
Iğdır'da Dilenci Kirliliği | |
Fatma Çetin KABADAYI |
Hrant Dink Cinayeti Ne Zaman İşlendi? | |
Hasan ÇATAK |
Topçu Bebel Garcia nın Franko Faşizmini Mundar Ettiği Eylem | |
Daşkacı EWDO |
Iğdır Belediyesi
Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü
Iğdır İl Tarım Müdürlüğü
Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü
Iğdır İl Milli Eğitim
Iğdır İl Sağlık Müdürlüğü
Iğdır İl Özel İdare
Iğdır Gençlik ve Spor
Iğdır Havalimanı
Iğdır SGK
Iğdır TSO
Iğdır Barosu
Aralık Belediyesi
Karakoyunlu Belediyesi
Tuzluca Belediyesi
Halfeli Belediyesi
Cumhuriyet Gazetesi
Karar Gazetesi
Fotomaç Gazetesi
DHA
Artı Gerçek
Milli Gazetesi
Azerbaycan Haber Ajansı
Agos Gazetesi
OdaTv
Gazete Duvar
Tele1
Ermeni Haber Ajansı
KrdNews
Amerika'nın Sesi
Evrensel Gazetesi
Haber Önü
Sözcü Gazetesi
• Rûdaw
• Bernamegeh
• Kürdistan24
• Kundir
• Şalom Gazetesi
• Mezopotamya Ajansı
• Bitlisname
• JİNNEWS
Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi