DSİ Toprak Kanalları Temizlemeye Başladı 2024 Yılı sulama sezonunun başlamasıyla birlikte Yeşil Iğdır Sulama Birliği sorumluluk sahasında y...           • Iğdır Üniversitesinin Kalite Yönetim Sistemi Bir Kez Daha Tescillendi Kurulduğu günden bu yana kendisini sürekli yenileyerek içinde bulunduğu ça...           • 3 Ağustos 'Ezidi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü' ilan edildi Ermenistan 3 Ağustos'un Ezidi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan etti. Ezidi m...           • BKİ Proje Başvuruları ELİS Üzerinden Online Yapılacak DAP Bölge Kalkınma İdaresi hinterlandında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının resmi yazı ile...           • Rektör Alma, Üniversite Personeli İle Bayramlaştı Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Spor Bilimleri Fakülte...           • YSK Tuzluca Belediye Başkanlığını Ahmet Sait Türkan'a Verdi 31 Mart yerel seçimlerin ardından itiraz konusu belediyelerden biri olan Tuzluca ilç...           • Medet Serhat'ın mezarına saldırıya ilişkin suç duyurusu yapıldı Katledilen avukat Medet Serhat’ın mezarına yönelik saldırıyı protesto eden hukuk ö...           • Rektör Alma, Kız Öğrenci Yurdu’nda Kalan Öğrencilerle Bayramlaştı Rektör Alma, Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın Kız Öğrenci Yurdu’nda K...           • Vali Ercan Turan'dan "Ramazan Bayramı" Mesajı Vali Ercan Turan Ramazan bayramı dolaysıyla bir mesaj yayınladı. Vali Ercan Turan Mesajında şunla...           • 12 yaşında başladığı dengbêjlikle kültürünü yaşatıyor! On iki yaşında dengbêjliğe başlayan, Ayşe Şan, Meryem Xanlardan ilham alan Herem Nergiz, &ld...           
Site İçi Arama
Haber Arşiv
     
Reklam Alanı

Facebook

Son Videolar

Şeker pancarı ekimi başladı
36 İzlenme, 0 Yorum

Belediye personeline seslendi
93 İzlenme, 1 Yorum

Medet Serhat mezarına saldırı
89 İzlenme, 0 Yorum

M. Nuri Güneş makama geçti
136 İzlenme, 0 Yorum

GS/FB maçını izlemek istiyoruz
82 İzlenme, 0 Yorum

Asayiş ve Güvenlik Açıklaması
118 İzlenme, 0 Yorum

Tuzluca iradesi gasp edilemez
123 İzlenme, 0 Yorum

Validen anlamlı veda konuşması
100 İzlenme, 0 Yorum

STK'lardan Van tepkisi
181 İzlenme, 0 Yorum

Gündüz Güneş Halka Seslendi
314 İzlenme, 0 Yorum

Güneş: Böyle zulüm görülmedi
281 İzlenme, 0 Yorum

Kürt düşmanlarına İYİ cevap
233 İzlenme, 0 Yorum

Mehmet Nuri Güneş'ten Çağrı
173 İzlenme, 0 Yorum

Yıl 2024: Özgür mahallesi!
142 İzlenme, 0 Yorum

Cantürk Alagöz'e seslendi
251 İzlenme, 0 Yorum
İstatistikler
Toplam: 2760237
Aktif: 28
Bugün: 256
Dün: 1669

Güven -

Güven

Yazar:  |  Tarih: 15 / 07 / 2021 |  Yazı Okunma: 348


Neden güvenmek isteriz? Güven olmadan ilişkiler sürdürülemez mi? Sürdürülse de ne kadar sahicidir yaşadıklarınız?

Kendinizi en çok ne zaman güvende hissedersiniz? Kimin yanında güvendesiniz? Güvende hissettiğinizde gerçekten güvende misiniz? Yoksa yanıldığınız zamanlar mı oluyor?

Güven kelimesini hangi ilişkinize monte ederseniz onun tamamlayıcısı oluyor değil mi? Aşkınıza güven, kardeşinize, arkadaşınıza, komşunuza, siyasilere güven. Güven her ilişkinin başrol oyuncusu gibi, bizlerde yan karakter, arada güven tası tarağı toplayıp sahneyi terk ettiğinde sahnelenen hayat oyunu da o kadar vasfını, anlamını, değerini, niteliğini yitiriyor.

Neden güvenmek isteriz? Korkarız çünkü acı çekmekten, aldatılmaktan, yarı yolda bırakılmaktan, sahte duygulardan, yalanlardan, sevgisizlikten korkarız. Korkarız ve kaçacak sığınak ararız.  Bize hiç kimsenin zarar veremeyeceğinden emin olduğumuz anne rahmine sığınmak gibidir güven, korunak altına alınmaktır ve en çokta saf, mahrem, kırılgan kendimize döneriz.

Zayıflıklarımız, yetersizliğimiz, öz güven eksikliğimiz güven ihtiyacını artırır mı? Peki, bunların tümüne sahipken hala neden güvenmek isteriz? Çıkarlar, menfaatler, bencillik, hırs, beklentilerin karşılanmaması, aradığını bulamamak güven duygusunun en büyük düşmanları. Peki, sevgisine güvendiğiniz insanın sizi maddi olarak kullanıp kullanmayacağı konusunda güveniniz tam mı? Ya da kendi kişisel kariyer basamaklarını tırmanırken sizi sadece merdiven olarak görüp görmediğinden emin misiniz? Onunla yolun tümünü beraber yürüyüp tamamlayabilecek misiniz ya da zaten kendinize koyduğunuz bir hedef var ve o size oraya kadar eşlik etse yeter mi?

En çok sevdiğimiz zaman güven duygumuzun zedelenmesi incitir bizi, yara derindir, irinlidir, yıllara yayılan acı peşinizi bırakmaz. Karşınıza çıkan herkesi seni üzenle özdeşleştirirsin, bir daha asla güvenemezsin, korkarsın, çünkü aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korkarsın. İlkinde de hatan yoktur, yaşadıklarının senin başına nasıl ve neden geldiğinin cevapları yoktur ama olmuştur. En sevdiğin seni aldatmıştır hem de sen ona en çok güvendiğin, üstelik tamamen teslim olduğun anda yapmıştır bunu. Artık yaralı bir hayvan gibi çaresizsindir, acınla kıvranırsın, yanına da kimseyi yaklaştırmazsın. Gider kendini kör kuyulara kapatır iyileşmeyi beklersin. Acın zamanla kabuk bağlar sonra bir gün karşına biri çıkar o doğru insandır ama senin gizlediğin yaranın kabuğu hafif dokunmayla kavladığından geçmişine döner maziyi ilk gün ki gibi hatırlar ve doğru olana da pençeni atar yanından uzaklaştırırsın. Aslında en kaotik ilişki biçimi olan aşkta ve yıllarca çok büyük emekle olgunlaştırılmış derin sevgilerde ve sonsuza kadar dostum dediğin insanlarla iletişim şeklinde yaşanan güven sorunu seni derinden sarsar.

Düşünsenize, aranızda sadece ticari ilişkinin olduğu birinden maddi zarar görmenin verdiği güven sorunu sizi duygusal açıdan ne kadar etkileyebilir ki en fazla hayal kırıklığına uğrar ve bir daha alışverişe girmezsiniz. Ya da seçtiğiniz siyasilerin size verdikleri sözleri tutmamış olmaları elbette güven kaybına neden olur ama bu sizi sarsmaz hatta çok iyi biliyorum bunlardan bir şey olmaz bugüne kadar ne yaptılar ki memlekete dediğiniz halde gidip yine de aynı partiye oy veren insanlar var.

Et kemikten kopmaz dediğimiz kan bağı ilişkilerimizi düşünün; Anneniz, babanınız, evladınız, kardeşiniz ile yaşadığınız güven problemleri elbette sizi çok etkilemiş ve üzmüş olabilir ama eminim o insanların en darda en zor zamanlarında her şeyi unutup ilk koşan siz oluyorsunuzdur, yanılıyor muyum?

Güven sorunu yaşamanın ve karşındakine yaşatmayı en aza indirmenin yolunun ruh terbiyesinden geçtiğini düşünüyorum. Nefis terbiyesi dediğimiz eline, beline, diline sahip olmak kadar vicdanlı olmak, başkasının hakkını korumak, hakkı olana razı olmak, bencilce davranıp hep bana dememek, adil olmak, yalan söylememek, aldatmamak, maddi manevi çıkar ilişkisine girmemek… Tüm bunlar davranış terapisi ve ruh terbiyesi ile kontrol altına alınabilecek olumsuz davranışlardır.

Güven zedeleyecek davranışlarla bir başkasını kandırdığınızı zannederken aslında en çok kendi kişiliğinize zarar verdiğinizi unutmayın. Kendi benliğinizden uzaklaşmayın, kimliğinize yabancılaşmayın, kişiliğinizde oluşan erozyon bir süre sonra tanımakta zorlandığınız bir siz yaratır. Ve inanının yolunu yitirmiş sapkın misali rotanız zarar verdiğiniz insanların ve kendi hayatınızı çevirdiğiniz cehennemin yakıcı, kavurucu, yok edici ateşine yönelir. Savrulup küllere dönersiniz ve sizden geriye sonsuz evrende belki ılık bir meltem kalır. Oysa insana doğru dokunan karşındakini yüceltendir bilir ki onunla var olur, onunla güçlenir ve güzel anılarla sonsuza kadar hep yaşatılır.

13:26




Paylaş: Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Yazarın diğer yazıları
Henüz yorum bulunmamaktadır. İlk yorumu siz yapabilirsiniz.

Ad, Soyad *
E-Mail *
Kalan karekter sayısı:
Yorum *
Güvenlik kodunu giriniz:
captcha
*
(* Doldurulması zorunlu alanlar)

Köşe Yazıları
Paylaş
Facebook  Twitter  Stumbleupon  Delicious  Google
Fotoğraf Galerisi
Iğdır Resmi Siteler
Gazeteler

Sitemizdeki yazı, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

İçerik Rss - Haberler Rss

Tasarım ve Programlama: Iğdır Doğuş Gazetesi